gece bu kez tutamadım kendimi.. kuzuya msj attım.. çok yalnızdım.. çok dolmuştum.. beni yiyip bitiren o iki zehiri de itiraf ettim.. mete yüzünden onları yitirmenin acısı.. kedimdn wazgeçmeninkini.. we okdr zmn susmuşken, bikez daha kendimi tutup da susup, o dizi repliğini atmamış olmayı.. hoş düşününce, o msjın atılması gerekiodu.. yoksa asla şuanki ben olamazdım.. hala onun kanatları altında, zapzayıf kalırdım.. bölümün sürtüğüyle birlikteyken hala hayatımda olacaktı.. ama çok korkuyrm.. dün, bi pazar bzmkilerin arızasına yine dayanamayıp ona gittiğim günü, halıları yıkadığı günü hatırlayıp durdum.. dwmlı bianda fotoğraflar beliriodu kafamın içinde.. btn o heyecanı, duyguları, tutkuyu, arzuyu, sewgiyi..hepsini tekrar yaşıodum resmen.. titriodum aynı kollarında titrediğim gibi.. hatta okdr dayanılmaz oldu ki, biyere yazdım.. hatta onu da sana yazıp o kağıdı yok etmeliyim.. bzmkilerin onu bulabileceği düşüncesi bile hayal edilemez.. kuzuya yazdım snr da.. ona kısaca özetlemeye çalışınca bile herşey beynime doluşuodu.. sanki odanın içi su doludur, kapıyı kaparsın ama taşmaya başlar alttan üstten.. bisüre snr okdr yüklenir ki içerideki taşkın kapıya bi anda patlar we önüne ne çıkarsa kendiyle birlikte yokeder.. dün gece o patlamayı yaşadım bikez daha.. her duygu, heyecan, acı, sewinç hepsi.. bianda kapı suratıma patladı sanki.. hepsi çıktı.. istediğim, düşlediğim, arzuladığım herşey.. onu öpmek istediğimde duyduğum o arzuyu.. hepsi.. yanında uyurken, sararken beni, öperken.. yaşadığım hissettiğim şeyleri burada bile açıkça itiraf edemiyrm.. beni gerçekten arzuladığını hisettiğim, anladığım, gördüğüm o anları yazamıyrm sana bile.. belkide yazmam lazım.. o yüzden atamıyrm belki de içimden.. utançtan mı korkudan mı neden bilmiyrm ama kendime bile itiraf edemediğim için bukdr içten içe zehirleniyrm belki de.. yatakta onu öperken, sararken.. tekrar yanına uzanmak için çekildiğimde bişey farketmiştim.. çok tuhaf bi duyguydu.. çok utandım, nası kaçacağımı şaşırmıştım.. banyoya kaçmıştım felan, bayaa bi oturdum bekledm banyoda utancmdan.. ama o hissettiğim anı bi türlü beynimden silip atamıyrm.. okdr farklı bu duyguydu ki.. hiçişeye benzetemem, ifade edecek kelime bulamam.. ama onu bile tekrar yaşadım resmen.. sanki daha yeni dokunmuştum ona.. her duygu, her anı okdr gerçekti ki.. o fotograflar, duygular we deli gibi gözyaşları içinde uyudum..
rüyamda gördüm.. bi ewdeydim.. sanki bianda orda ortaya çıktım, nerde olduğuma bakınıodum.. bi odada onun olduğunu gördüm.. alice harikalar diyarındaki gibi.. alice oldm bianda, kapıdan girdm, yabancı bi dünyada buldm kendini.. o ewin içinde onla kendimi buldum.. yanına gittim, yanıma geldi.. konuşmalar, bilmem ne hatırlamıyrm arasını.. nası geliştiğini.. ama sarıodu beni, sewiodu yine.. sanki görünene bakma, bu hep böyle sürecek der gibi.. bittiğini düşünme, hep böyle kalacaz gibiydi.. sewiodu, sarıodu, öpüodu.. snr karşılıklı oturmuş sarılırken, bu kez direk olmasa da araya kaynatıp ilk kez dudağımdan öpüodu.. we ben şok oluodum, hani öpmeyecektin beni, bırakmıodun öpmeme dercesine baktım ama o sanki bianda olmuş gibi, we hatta olmamış gibi kafayı çewirdi.. bişey diemedim.. ama deli gibi atıodu kalbim.. dudaklarının ıslaklığını bile dudaklarımda hala hissedebiliyrm.. çok tuhaf bi duygu daha die düşünüodum.. huzursuz hissediodum çok.. ama çok mutluyum, okdr istiodum, beni ilk öpen o olsun die, oldu da.. herşeyimin ilkleri içinde beni ilk öpen, ilk öpüştüğüm kişi de oldu diodum.. sımsıkı sarılıodum.. hiç bitmesin, donsun kalsın öylece zmn.. ya da ölüp gideyim bu mutlulukla die.. nası uyandığımı bile hatırlamıyrm ama uyandığımda hala dudaklarını dudaklarımda hissediodum..
Onu çok özlüyrm.. özellikle gittiğini öğrendiğimden beri çok alakasız anlarda çok alakasız anılar canlanıyor beynimde.. Sanki bianda flash çakması gibi bi fotoğraf beliriyor kafamda.. hele geceleri.. onlarla cebelleşmemek için aklıma gelen herşeyi yapıyrm.. yazmayı bile bıraktım.. daha doğrusu yazamıyrm bile.. bloğu açma düşüncesi bile yüreğimi daraltıyor.. btn geçmişim, herşeyim orada.. onun üzerine yenilerini yazamıyrm.. yazmak istemiyrm.. sanki yazsam tamamen kaybedicem onları.. korkuyrm.. şimdi bile geçmiş anların fotoğrafları slayt gösterisi gibi geçiyor gözümün önünden.. we bu gece ençok da, hatta neredeyse, tamamıyla halı yıkadığımız gün, o pazar gelio gözümün önüne.. banyoda, koridorda, odada ewin her köşesinde.. bakışı, tutuşu, sarışı, öpüşü.. o teni, sıcaklığı, kokusu.. herşeyiyle ama bu kez onsuz tekrar yaşıyrm.. başa sarıp tekrar tekrar.. yine tir tir titriyrm ama bukez yokluğundan, acımdan.. kimseye anlatamam, kimseyle bukadarını paylaşamam.. kendi kendime, herkesten bihaber eriyip gidiyrm resmen.. o hazzın, tutkunun, heyecanın, sewginin yokluğunun krizi ele geçirmiş beni.. biriyle konuşmayı istiyrm.. btn bunları herşeyiyle anlatmayı.. her detayını.. hissettiğim her duyguyu.. ama anlatmayı istediğim birini bulsam bile, anlatınca daha mı ii hissedicem.. iileşebilecekmym.. yoksa ne boklar yediğimi öğrendiler die daha mı boktan hissedicem.. bi yolu olsaydı, kaçıp gitseydim.. uzaklaşabilseydim bu benden.. tattığım hiçbişeyi hatırlamasaydım.. bilmediğimde, eksikliğini böylesine hissetmiyordum.. sdc bişeylerin eksik olduğunun farkındaydım.. şimdi yokluk krizindeyim sanki.. ne olurdu beni öptüğünde heyecandan öyle deli gibi atan yüreğim duruwerseydi.. kalsaydım bi ömür o kollarda, o heyecanla, o ürperti, mutluluk, sewgiyle..
Seninle olmanın en güzel yanı NE biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı NE biliyor musun? ''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan Sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı NE biliyor musun? Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek...ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...
Seninle olmanın en acı yanı NE biliyor musun? Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı NE biliyor musun? Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı NE biliyor musun? Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı NE biliyor musun? Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi NE biliyor musun? Nereden bileceksin? Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken... Kıskanmazdım. Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım. Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni.. Ama sen hiç benimle olmadın ki... Ya aklın başka yerlerdeydi ya yüreğin...
Üniversite yillarimiz... Biz iki erkek arkadasiz. Onlar da iki kiz... Öyle tanistik SBF'nin kantininde... Birlikte çikiyoruz... O yillarda çikma ne demek... Sinemaya falan birlikte gidiyoruz öglenden sonralari. Aksam üzerleri de o zamanlarda çok ünlü Filiz Pastanesinde bulusup çay falan içiyoruz. Gözlerden gözlere, zaman zaman birlesen ellerde bir flört var, hepsi o... Çok sevdigim bir siir vardi, aklimda kaldigi kadariyla, söyleydi sanki, o yillardaki asklarimizi anlatan...
"Bir sey var aramizda. Senin gözlerinde belli, Benim yanan yüzümden. Susuyoruz, arada bir, Gülüserek basliyoruz söze. Ne kadar gizlesek nafile, Bir sey var aramizda, Senin gözlerinde isildiyor, Benim dilimin ucunda... Söyleyemiyoruz "Seni Seviyorum" diye..."
Ama öyle seyler yapiyoruz ki, her sey ayan beyan... Ne mi yapiyoruz mesela... Biz üçümüz, Mülkiyeli'yiz. "Aramizda bir seyler olan" Orta Dogu'lu... Birgün ögleye dogru, üç Mülkiyeli, Kizilay'da rastlastik... Sinemaya gitmek üzere sözlesiyoruz. Uzaktan bizim Orta Dogu'lu çikti meydana. "Hayrola" dedi. "Ögleden sonra sinemaya gidiyoruz, haydi sen de gel" dedim. "Çok mu istiyorsun" dedi. "Evet" dedim. "Biletleri alin beni bekleyin. Senin için gelirim" dedi, kostu gitti. Sinema ikide... Ikiye çeyrek kala bulustuk. Üç Mülkiyeli. Orta Dogulu görünürde yok... Bizim kiz "Hadi girelim" dedi. "O laf olsun diye 'Gelirim' dedi. Gelemez. Ögleden sonra final sinavi var. Nasil gelir ki!..." Biletlerin ikisini onlara uzattim... "Gelecek" dedim. "Siz girin, ben beklerim". Saat iki buçugu geçiyordu, sinemanin önünde bir taksi durdu. Içinde nefes nefese Orta Dogu'lu indi... "Kusura bakma geç kaldim" dedi... "Ögleden sonra final sinavim vardi. Bu sinava raporsuz girmezsek dönem hakkim yanar. Bu yüzden girdim. Kagidin altina hemen bombos imzalayip verdim. Firladim, taksiye kosarken ayagim burkuldu, topugum kirildi. Yurda gidip ayakkabimi degistirmek zorunda kaldim. Bu yüzden geciktim." Sonra kulagima egildi. "Ama ne kadar geç kalirsam kalayim, kapida beni bekleyecegini biliyordum" dedi. "Ben de gelecegini biliyordum" dedim, elini elimin içinde sikarken...
desideroyu baloma dawet ettim, gelecekti.. nası hayaller kurmuştum.. manzarası süper diolardı kıyafetim rüya gibi olacak ztn, onla başbaşa fotoğraflar şarkılar herşey.. öyle güzeldi ki.. ok dedi bi hafta snr aradı sana kötü bi hbrm war dedi hayırdır dedim baloya katılamıcam dedi nie dedim sewgilim izin wermio dedi..
beynimden wuruldum sanki.. hepsi yıkıldı birden, hayaller, isteklerim.. üstüne bi de arsız arsız sewgili yaptm dedi.. haftalarca dediler gibi ağladım.. öyle canım yandı ki baloya gitmicem hiçbişey yapmıcam die geziodum.. yolun ortasında ağlamaya başlıodum, çok kötüydü..
bu ayın başında biay oldu işte nerdeyse bu olalı.. herşeyimin, hewesimin, mezuniyetimin, balomun, hayallerimin bianda tek kelimeyle herşeyin içine etti.. neler hayal etmiştim oysa.. beni ewden alışı, ilk görüşü, ilk dansımız, o balkonda başbaşa fotoğraf çekimimiz en ufak ayrıntısına kdr.. bi demiri dağlayıp sapladı sanki..
bi koşturmacaya bıraktım kendimi, ondan ona ondan ona.. düşünmek için ufacık zmnım kalsın istemiyrm çünkü bian boş kalsam tekrar tekrar o tel konuşmasını yapıyrm beynimde, tekrar tekrar yıkılıo hayal ettiğim herşey en başından..
bgn kıyafetim belli olunca yüreğim buruldu.. çok buruk bi mutluluktu.. düşündüm o an.. o olsaydı bile bnm o geceki halimi haketmio olacaktı.. onun için çok çok fazla olacaktım ama yanımda tek istediğim oydu.. bzmkiler kızıo yazık değil mi kendine, o sana göre mi, nie harcıosun kendini die ama onlar anlamıo.. hayallerimde sdc o olunca yüzüm gülüodu.. bgn düşününce kendimi o balkonda, hayal ettiğim kıyafette, hayal ettiğim manzara karşısında.. yanımda kimi götürmüş olursam olayım yine de tek olacam.. we geriye dönüp baktığımda mezuniyetim, diploma törenim, balom.. bana hep onun eksikliğini hatırlatacak.. o yüzden korkuyrm brz.. öyle boş gelio ki artık hepsi.. ben belki biri eserse kafama çağırırım o gece eğlenebileceğim çift gibi değil, gerçekten eğlenebileceğim.. fotoğraflra bakınca hatırlamak istediğim, yanımda görünce abi süperdi diyeceğim, her dans edene bakıp desidero olsaydı şimdi die okdr saat geçirmek istemiyrm ben.. onla olma şansını kaybettiğim gibi, ona da o gece bnm yanımda olma şansını kaybettirecem, yoruldum artık.. usandım.. herkese hakettiği..
dayanamıyrm bzn.. boğulacak gibi oluyrm nefes alamıyrm ama snr diyrm o sewgilisiyle bu güzelm baharda sürterken, ben kim için ömrümün bi baharını daha harcıyrm ama çok zor biliomsn.. unutmuşum bu duyguyu, göğsümün üstüne yük koyuyolar sanki.. nefes alamıyrm kimi zmn.. nası geçiodu diyrm bzn, nası aşmışım die düşünüyrm ama inan bilmiyrm..bana dediki: -değişen ne war.. sen hala ufaklığımsn bnm, sdc beklemediğin bişey duyduğun için bukdr tepki gösteriosun.. brz durulup düşünmeye başladığında aslında hiçbişeyin deişmediğini göreceksin.. bağırdım küfrettim teli kapadım yüzüne, snr sakinleştim, inkar ettim, kabul etmedim.. onu kaybetmek istemedim, kendimi kandırmaya çok çalıştım, ne ben onun ne o bnm sewgilimdi doğru dio ne değişti dedim.. snr değişti ama hayatımdan çıkmak zrnda değil, hala birlikte takılabiliriz dedim.. snr bi anda onu istemiyrm demeye başladım.. ogünden beri bidaha görüşedik ztn.. almanyada, bu ay hep ankara dışında olacak.. ama artık ne istediğimi düşündüğümü hissettiğimi bilmiyrm, ne yapacağımı.. neyin doğru olduğunu.. sdc canım yanıo.. herşeyin içine etti.. yazacak kdr bile gücüm yoktu.. bgn o elbisenin heyecanıyla brz kendimi ii hissettim yazmaya başladım ama inan her kelimede canım parmaklarımdan çıkıo sanki gözyaşlarımla brz daha akıp gidio.. ağlamaktan halim kalmadı.. ilk hafta dersin ortasında ağlamaya başlayıp sınıftan çıkıodum.. bi sene, dile kolay.. hayatımın parçası değil tüm hayatım o olmuş bianda.. hiç uyarı olmadan, "yıllık yazını mail attım canım" demesini beklerken sewgilim baloya gelmeme izin wermio dedi.. kağıda bile yazamıyrm, yazıp yırtıp atamıyrm oraya yazınca kanıt gibi sanki.. sanki yazınca gerçek olcak.. alıodum mendilimi giriodum yatağa, gizli gizli ağlıodum, öyle sızıp kalıodum.. bi hafta boyunca her uyandığımda kabus sandm tüm hepsini..
nie hayatımda kimseyi istemediğimi hatırlattı bana.. nie kaçtığımı, nie korktuğumu.. hala çok kırgınım.. tüm bu koşturmaca, telaş.. hepsi kaçış aslında. inkar.. bunu bilerek yapmak, etkisini azaltıo ama başka bi yol bulamadım.. deli gibi bisiklet aradım, bi bisiklet bulsam birinden bi haftalığına, her beynime hücum ettiğinde atlasam bisiklete, bi yokuşa çıksam ordan bıraksam kendimi.. o hızda, o rüzgar her çarptığında ondan bişeyleri alıp götürse die.. bisiklet de bulamadım.. başka da hiçbişey yapmak istemiodum.. hala istemiyrm.. hala da arıyrm bisiklet.. batıl bi inanç gibi.. sanki o rüzgarım olmadan onu atamıcam üstümden.. btn msjlarını ona yazdıklarımı sildim telden bomboş oldu telim.. okdr rahatsz oldum ki msj kutum haykırıodu sanki artık o yok we bak işte hayatın bundan snr yine bukdr boş die, teli attım bi süre..
nekdr daha dayanacağımı bilmiyrm gözlerimi kulaklarımı kapamış lalalalal die bağırıp bana onu söyleyen gösteren hatırlatan herşeyi görmezden duymazdan geliyrm ama almanyadan dönünce telimde tekrar adı numarası, bölümde sınıftan çıktığımda ya da kantinden bilardo oynarken karşıma çıktığında bianda.. hiçbiri olmadıysa da o elbisemi giydiğimde hazırlandığın her saniye.. orda geçirdiğim zmnlar.. nekdr duymazdan görmezden gelsem de hep onu görcem.. amfide sunum yapıodum 2 gün snrsında tel konuşmasının, biara amfiye baktım işte göz teması kurayım hocalarla ws die, önümde boş bi koltuk wardı, bian orda oturuo sandım susup kaldım.. kafam bomboş oldu, konuşamadım, slaytlara bakıyrm ama ne bunlar diyrm.. amfidekilere bakıyrm, bukdr insan nie bana bakıo, nie burdayım, ben ne anlatıyrm die öyle tuhaf bi duyguydu ki.. bikere orta okulda başımın üstüne düşmüştüm.. 1 dk boyunca ne duydum, ne kimseyi tanıdım.. bağırıomuşum sesimi duyayım die ama sesim çıkmıo sanıomuşum.. meğer kulağım duymuomuş öyle korkunç bi bilinmezlikti ki ya nası anlatayım kendini dışardan izlemek gibi.. bian kafam öyle bomboş oldu, bağırıp anfiden kaçasım geldi.. hocalar arada yorum yaptı felan, baktılar bana bişeyler oluo zmn tanıdı ali baba, sunumu yarısında bitirdim.. çıktım snr we dedim kendime değiyomu buna die.. ondn snr brz olsun çabaladım, hiçbişey yapamıosam en azından arkama bakmadan kaçarım dedim.. başladım koşmaya.. yorulup durakladığımda yakalanıyrm böyle işte ama gözyaşlarımı silip derin nefes aldıktn snr tekrar koşuyrm.. kimse anlamaz.. değmez şu bu bende biliyrm ne pislik olduğunu ama yapamıyrm işte.. diyrm ya dağladı resmen..
yıllık yazılarının teslimiydi o gece.. o yüzden sataşıodm yolla artık die, sewgili yapığı hbrini aldm yazının yerine.. herkesin yazısını da o geceye bırakmıştım.. ağlaya ağlaya sbha kdr yıllık yazılarını yazdım.. herşeyimin içine etti şerefsiz ibne.. sanki o yıllığı aldığımda bunları hatırlamayacakmym.. hiç mi düşünmedi neyaptım ben ona bukdrını hakedecek.. harbi bi kawga ettiğimiz bi gecenin ertesi günü msjlaşmştık.. delirtmştm onu ama cwp olarak-ben seni böyle sewiyrm ne yaparsan yap seni sewiyrm demişti.. ibne ardından sewgili yaptı..
çok koydu bgn o elbiseleri seçerkn, çok hissettim yokluğunu.. olsaydı arardım, yine karşısında ufacık olur heyecanla elbisemi anlatır, balo gecesinin hayalini kurardık birlikte dedim.. çok yalnız hissettim, sanki yine yeni yaşadım.. canım çok yanıo.. çok sewiodum onu.. alıştm felan da arada böyle takatim kesilio, dizlerim kırılıo, kalıyrm onca yükün altında.. ağlayıp sızlayıp brz rahatlıyrm, snr tekrar yüklenip dwm ediyrm.. nekdr daha giderim bilmiyrm.. diziler, filmler, dersler ws biyere kdr.. göğsümde ağırlık war sanki hani şöyle derin bi nefes alıp, btn hawayı içime çekip, göğsümü olabildiğince şişirip nefes alamıyrm hep yrm kalıo..
"Neyi arıyorsan sen O'sun" der Mevlana... Zulmün peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan aşık... Elinden tuttuğumuz her sevgili, bizi sürükleyip, kendi iç dünyamızın derinliklerinde bir keşif gezisine çıkarır. Her ilişki, benliğimizde bir kazıdır aslında, her sevda ruhumuzun bir başka yüzü... Her aşkta kendimizi ararız; o yüzden bulduklarımız, benzerlerimizdir. Resimlerini yanyana koyun sevdiklerinizin ve dikkatle bakın yüzlerine, onların suretlerinden kendi yüzünüz bakacaktır size... Aşk denilen kaleydoskobun buzlucamına gözünüzü dayadığınızda, binbir camın rengarenk ışıklar saçarak döndüğünü ve her seferinde bambaşka şekiller ördüğünü görürsünüz. Her camda, farklı bir renginiz vardır; her şekilde sizden bir parça... Aşklarınız hülasanızdır. Sevdiğiniz her adam, beğendiğiniz her kadın, farklı ruh hallerinizi ele verir; arada bir çevirdiniz mi kaleydoskobu, cam parçalar yer değiştirip yeni şekiller alır; hepsi siz... Sevgilinizin gözlerindeki dolunay, sizdeki ışığın yansımasıdır aslında; dilindeki sizin ilhamınız, tenindeki sizin ısınız... Yoksa hâlâ bir sevdiceğiniz, o henüz kendinizi bulamadığınızdandır...
* * * Aşk, narsizmdir. Kendimiziz her aşkta arayıp durduğumuz, peşinde olduğumuz... Bir omza sığınmanın şefkatinde de, bir göğsü dişlemenin şehvetinde de kendimize açılan kapılar var. Sevda, çevrildikçe içimizin farklı ışıklarını yakan eğlenceli bir kaleydoskop gibi başımızı döndürüyor. Ve biz, hep baharı takip ederek dünyayı gezen bir gezgin gibi içimizdeki eski baharları arıyoruz.
* * *
Narcissus'u bilirsiniz: Öyle heybetli ve güzelmiş ki, bakmaya doyamazmış kendine... Gün boyu ayna karşısına geçip kara gözlerini, incecik burnunu, dar kalçalarını, kıvırcık saçlarını seyredermiş hayran hayran... Bir gün ırmak kenarında gezinirken, sudaki yansımasına ilişmiş gözü... uzanıp, iyice bakmak istemiş. Tam gördüğünde kendini, dengesini kaybedip düşüvermiş ırmağa, kapılıp gitmiş suya... Yeryüzünün en güzel insanının öldüğünü duyan Tanrı, unutulmaması için O'nu her bahar açan güzel kokulu bir çiçeğe dönüştürmüş. Narcissus, nergis olmuş.
* * *
Kıssadan hisse, benden size tavsiye, taze bir nergis verin bugün sevgilinize... Sonra da, nerede baharsa mevsim, rotasını oraya çevirip içindeki eski baharlara koşan bir gezgin gibi "Bahar getirdim sana" deyin, baharın elinizde olduğunu unutmadan... Gözlerinizdeki ırmağa baktığınızda kendinizi göreceksiniz; dikkat edin de hayran olup düşmeyin! Düşüp bahar kokulu bir çiçeğe dönüşmeyin...
Teypte eski bir Cohen şarkısı: 'Yolumu gözleyen bir kadını terk ettim / karşılaştık bir süre sonra /'Gözlerinin feri sönmüş' dedi bana: / 'Aşkım, ne oldu sana? '/Böyle gerçeği söyleyince / ben de doğru söylemeye çalıştım ona /'Senin güzelliğine ne olduysa' dedim, / 'benim gözlerime de o oldu'.
8 - 10 dizeye sıkışmış hazin bir aşk hikayesi... Buruk; kırılmış oyuncaklar kadar... Ve yenik; 'keşke'li cümleler gibi... Bu sözcüğü kaç konuşmanızın başına eklemişseniz onca ıskalamışsınızdır hayatı... Dört mevsimlik bir sene olsa ömür, 'keşke', onun güzüne denk gelir. Hepten vazgeçmek için erkendir, telafi etmek için geç... Mağlubiyetin takısıdır 'keşke'... Kaçırılmış fırsatların, bastırılmış duyguların, harcanmış hayatların, boşa yaşanmış ya da hakkıyla yaşanamamış yılların, gecikmiş itirafların ağıtıdır. Çarpılıp çıkılmış bir kapıda, yazılıp yollanmamış bir mektupta, göz yumulmuş bir haksızlıkta, vakit varken öpülmemiş bir elde, dilin ucuna gelip ertelenmiş bir sözdedir. Feri sönmüş bir çift gözde ya da yitip gitmiş bir güzelliğin ardından iç çekişte... 'Yolunu gözlemeseydim', 'öyle demeseydim', 'terk edip gitmeseydim', 'en güzel yıllarımı vermeseydim' diye diye sızlanır gider.
Keşke'nin panzehiri 'iyi ki'dir. İlki ne kadar pısırıksa, ikinci o denli yiğittir. 'Keşke', çoğunlukla bir 'ahh' la kopup gelir ciğerden... esefler, hayıflanmalar, yerinmeler sürükler peşinden... 'İyi ki' ise, muzaffer bir 'ohh'la büyür; cüretiyle övünür. 'Keşke'li cümlelerde nasıl yaşanmamışlığın, yarım kalmışlığın o ezik tuzu kuruluğu varsa, 'iyi ki'lilerde de göze alabilmişliğin, riske girebilmişliğin, tadına varabilmişliğin mağrur yaraları kanar. Okulu hiç kırmamışsınızdır, sinemada öpüşmemişsinizdir; dokundurtmamışsınızdır kendinize, bir kez olsun gemileri yakmamışsınızdır. Konuşmanız gerektiğinde susmuş, koşacağınız zaman durmuş, sarılacağınız yerde kopmuşsunuzdur. Bir insana, bir işe, bir davaya ömrünüzü adamışsınızdır. O insanın, o işin, o davanın, bunu hak etmediğini sezmenin hayal kırıklığındadır 'keşke'... 'Şimdiki aklım olsaydı' dövünmesindedir. Geriye dönüp baktığınızda, ayıplara, yasaklara, korkulara, tabulara feda edilmiş, 'Ne derler'e kurban verilmiş, son kullanma tarihi geçmiş bir yığın haz, bilinçaltından el sallar. 'Keşke'cilerin hayatı, kasvetli bir pişmanlıklar mezarlığıdır. 'İyi ki' öyle mi ya! ... Onda, yara bere içinde de olsa, yana yana, ama doyasıya yaşamış olmanın iç huzuru ve haklı gururu haykırır.
'İyi ki'lerinizi toplayın bugün ve 'keşke'lerinizden çıkartın. Fazlaysa kardasınız demektir. Aldırmayın yüreğinizdeki kramplara, mahzun hatıralara... Rüzgarlarla koştunuz ya... 'Keşke'leriniz, 'iyi ki'lerden çoksa... Telafi için elinizi çabuk tutun. Tutun ki, yolunuzu gözlerken terk ettiğinizle bir gün yeniden karşılaştığınızda siz susarken, feri sönen gözleriniz 'keşke' diye nemlenmesin...
Onu hatırladıkça başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz…
Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla o hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz…
.. ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin…
Onunlayken pervaneleşen yelkovanlar, Onsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain…
Sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, Ondan söz edilince yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa, ve O, her durduğunuz yerde duruyor, her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp, hüzünlendikçe ağlıyorsa…
Dünyanın en güzel yeri Onun yaşadığı yer, en güzel kokusu bedenindeki ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse…
Her şiirde anlatılan Oysa… her filmin kahramanı O… her roman Ondan söz ediyor, her çiçek Onu açıyorsa…
Bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa, iştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa…. İştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa…
Eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire Onu tuşluyor, dara düştüğünüzde kapıyı çalanın O olduğunu adınız gibi biliyorsanız…
Mütemadi bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona O diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi Ona yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye iç geçiriyorsanız…
Kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü…
Özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu…
Hem kimseler duymasın, hem cümlealem bilsin istiyorsanız…
Dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa, nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız kaybetme korkusu, kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim..
Geceyarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı, bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa…
Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız, sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla...
aylardır hiçbi hastalığım bukdr ağır geçmemişti.. günlerdir nefes alamıyrm sanki.. boğazıma ip atmışlar da böyle koparıp kaçasım gelio.. btn yasakları yıkmak, kasıp kawurmak istiyrm ortalığı..
ergenliğe girişte hani böyle herşeyi yıkmak, btn öğretilenlerin tersini yapmak, aileyi ezip geçmek ws. warya.. ilk defa mücadele ediyrm bu duygularla..
dwmlı siyah giymek istiyrm, simsiyah makyaj yapıp çıkmak.. aklıma eseni yapmak.. gezmek, tozmak.. içmek istiyrm we de.. yarı sarhoş, yarı ayık.. sarılmak istiyrm, dansetmek, öpüşmek..
desidero mu beni böyle yaptı yoksa ztn potansiyel wardı da beni açınca o da mı taştı içimden bilmiyrm.. ailemin yüzünden mi.. bıktım artık ondan, bundan, şundan.. annemin şu mükemmellik takıntısından bıktım.. en iyiyi beklemekten bıktım.. en iinin artık olduğundan bile şüpheliyim.. neyi beklediğimi bile bilmiyrm artık.. hayatımda herşeyin kusursuz olmasını istemiyrm ya.. yanlış yapmak istiyrm.. yapamadıklarım için ağlayıp durmaktan, pişman olmaktan sıkıldım.. hayatı sdc izlemekten sıkıldım..
nooluo bana, anlamıyrm.. kendimden kaçıyrm sanki.. nezmndır yazıp, içimi dökmek istiodum ama kendimle yüzleşmekten kaçıodum sanki.. hala da kaçıyrm galiba..
bıktım ya bukdr derin takılmaktan.. herşeyi eşeleyip kurcalamaktan.. böyle bunalım takılmaktan.. nefes alamıyrm artık.. bukdr kusursuz olmaya çalıştıkça daha çok hata yapıyrm aslında..
ben artık büyümek istiyrm.. yoksa geç kalacakmışım gibi hissediyrm.. ben hayata tutunma çabasındayken çocukluktan direk yaşlılığa geçecekmişim gibi gelio..
kendimi ailemin kuklası gibi hissediyrm.. en ii yeri okumalıyım, en doğru tercihi yapmalıyım, en tahsillisini seçmeliyim, en yakışıklısını, en efendisini, en en en.. en ii iş bnm olmalı, en çok maaş bnm olmalı.. bunları bende istiyrm ama artık beklemek istemiyrm.. bekleyince o en karşıma mı gelecek..
Herşeyin mükemmelini beklemek istemiyrm.. zamanında herşeyi yaşamak istiyrm sadece.. bütün "en"ler, çıkıp gidin hayallerimdennnn!!!
hiç kalabalığın içinde, ama kendi bildiğin çewrenin kalabalığında, kendini yapayalnız hissettin mi..
hiç bir uçtan bi uca kelebek gibi uçarken, o sırada önüne her çıkanla konuşurken hatta kahkahalar atıp gülerken, içten içe hıçkıra hıçkıra ağlamak istedin mi.. hatta tam o anda kendi içinde herkesten gizli ağladın mı..
hiç kendini hiçbiyere ait değilmiş gibi hisettin mi.. kendi ewine gelip kapıyı kapattığında bile, orda bi yabancıymışsın gibi..
hiç yüreğini bidaha kimsenin dolduramayacağından korktun mu.. ya da birinin yüreğini, dünyanı aslında nası doldurduğunu bianda farkedip de korktun mu peki.. kaybetmekten belki, ya da karşısında bukdr güçsüz düşmekten.. tam nedenini bilmiyrm..
hareket edecek, yemek yiyecek hatta uyuyacak gücü bile bulamadığın zmn oldu mu seninde..
bukdr yalnız, kayıp hissetmene rağmen en sewdiklerini bile kowdun mu yanından.. hem de tatlı dille de değil.. yıkarak, kırarak geçirerek.. sanki herşeyin suçlusu onlarmış gibi herşeyin acısını onlardan çıkararak uzaklaştırdın mı kendinden..
herşeyi, aile, arkadaş, dost, sewgili.. herkesi arkadan bırakıp hiç bilmediğin yerlere kaçıp, kaybolup gitmek istedin mi..
we bu ruh halinden hiç çıkamayacakmışsın gibi hissettin mi.. korktun mu bundan peki..
neden bilmiyrm.. ya da belki biliyrm ama kabul etmek istemiyrm.. btn gün böyleydim.. hatta dün geceden beri.. rüyamda bile.. we ne ailem, ne de 15 senelik dostlarım.. gerçekte içimde olan biteni bukdr açık itiraf edebildiğim, anlatmayı istediğim kişi sen oldun.. bir de desidero..
işte böyle zmnlaımda bi martı, ya da kırlangıç olup uçup gidebilmeyi nekdr istiyrm bilmezsin.. ya da birinin gelip beni uçurmasını..
hem de çok kırgınım.. yeni değil, günlerdir böyleyim.. en son beni bukdr ağlattığında, bana yalan atıp bölümün sürtüğüne gitmişti.. düşünüyrm da beni hep o orospu için bukdr kırıo.. tabi ki yine o sürtük yüzünden kawga ettik..
çanakkaleye gittiğinden beri final haftam ztn.. çoğu gece sabahladım we gecenin o sessizliğinde aklıma çok sık gelio.. ben de msj atıodum o an içimden geçeni.. bisüre snr akşamları da yazmaya başladım çünkü zor bi dönemdi bnm için.. çok yalnız hissediodum we gerçekten orda biyerde olduğunu, sesimi duyduğunu hissetmeye iht duyuyodum.. tabi herzmnki gibi sallamıodu ne yazsam.. snr bi gece dedim çok sessizsin.. eskiden en azından telin diğer ucunda olduğunu hissedebiliodum die.. sdc ona cwp atmış:-burdayım tatlım..
ertesi gün son finalimdi.. tam çalışma moduna girdim ama başlamadan buna bi sataşıyım istedim.. ama amacım brz da yem atmaktı bakalım oltaya gelecekmi die.. hernekdr gelmemesini umut ederek olsa da..-yrn bitio inş, hernekdr dönemi bölümün sürtük arızasıyla kapatsam da bitti ama bende bittim yazdım.. Allahım yaa, iletili msjı hızında cwp geldi..
-what do u mean by bölümün sürtük arızası
oltaya eninde sonunda geleceğini ztn biliodum ama bukdr mı hızlı?? nasıl dumur oldumm.. aklıma gelen ilk şeyi düşünmeden yazdım:
-bilseydim bu msjı enbaşta yollardım.. hernekdr bnm yazdıklarıma bi cwp niteliğinde olmuş olmasa da en azından kendi kendime konuşuyor hissetmeyecektim.. anahtar kelime o sürtükmüş desene..
-aslında tam olarak öyle değil (yazdığı cwba bak şerefsizin)
bende karşımdakinin desidero olduğunu bukez gerçekten unutmayı tercih ettim.. ne kaybetme korkusu, ne kırma korkusu.. bnm kapris çekiciyle daha önce o sürtük hakkında konuştuklarımızı hatırladım.. sıradan tepki wer dediğini.. bende
-herneyse işte siktir et, derse başlıyrm bye..
ona son yazdığım bu oldu, günlerdir.. cwp attı o ama,
-kızma.. ne zorluklar içinde çalıştığımı bilemezsin üzerimdeki baskıyı..
bi an düşündüm tabi, demek o sürtüğün adı bile o baskıyı üstünden kaldırabiliomuş, way be dedim.. tabi ona bidaha dönmedim.. benden ses çıkmayınca da: -ii çalışmalar, hoşçakal şimdilik..yazmış..
çok zoruma gitti.. kitabı defteri attım, ağlaya zırlaya yattım.. ertesi gün sınawda tam bzmkilerle msjlaşıyrm, kopya alıom birden bu aradı.. tabi ben mesaj sanıp açtım,, alo felan dedi kapadım yüzüne snwdayım yazdım.. sesi çıkmadı bidaha.. ben ztn geri dönmedim..
dün gece de 1.30 gibi piyanist izliom bi baktım arıo.. açmadım yine tabi.. trip değil ama gerçekten.. teli elime aldım, baktım baktım.. açmak gelmedi içimden, açsam ne dicektim ki.. konuşmak bile istemiyrm onla.. o böyle anlamıcak, trip sancak.. bi de onu düzeltmekle hiç uğraşamam dedim, kıstım telin sesini attım.. yatmadan baktım bi tele.. bi daha aramamış.. ben de geri dönmedim tabi.. konuşmak istesem o an açardım ztn..
özlüyrm da ama.. daha doorusu ona okdr içtenlikle yazmayı özlüyrm, herşeyi paylaşmayı.. şimdi , ne dicek olsam laa sallamıo işte oluyrm.. tat almıyrm artık, zewk wermio.. bgn bnm ediye dedim ama.. kızgınım felan ama özlüyrm da.. korkuyrm da aslında brz ya o da gurur yapar aramasa bidaha.. ööle olursa ben de gurur yaparım direk, çıldırsam aramam.. çünkü hatalı olduğumu düşündüğüm her seferinde ona kızgın olsam da ben geri adım attım.. ama bu sefer direk hakaretti yaptığı.. üstüne bi de o gurur yaparsa bunun da altında kalmam.. çünkü hiç bi insan benden daha önemli değil.. yrn öbürgün o siktir olup birinin peşinden gidecek.. ben kendimle başbaşa kalıcam.. onun için kendimle didişmeyi istemiyrm.. bidaha hiçkimse için kendimle kawga etmeyi istemiyrm.. çünkü başkasına nekdr sinirlenirsem sinirleneyim, yine de kendi canımı yaktığım kdr kimseyi acıtamam ben..
neyse işte.. dedim snr, ya biterse.. bukdr çabuk harcar mı beni.. güzel cwp wermiş ama bnmki..korkma, hayırlısını iste demiş.. görüyrz ki hep hayırlısı olmuş, nekdr üzülsek de boşunaymış.. snr da eklemiş, ama desideronun da okdr kolay harcayacak biri olduğunu sanmıyrm.. nekdr hassas olduğunu bilio, brz daha zmn geçmesini bekliodur..umarım haklıdır edi.. belki beni okdr kolay harcamayacak ama ben bu yaptığını hazmedebilecekmiyim işte onu bukez gerçekten bilmiyrm.. tam samimiyetine, sewgine güwenmişken yaptığı bu şerefsizlik.. bidaha kollarında okdr huzurlu olacakmıyım bilmiyrm..
şerefsiz işte.. ne güzel herşey yolundaydı, içine etti çıktı yine..