Pazar, Nisan 20

keşke..

Teypte eski bir Cohen şarkısı: 'Yolumu gözleyen bir kadını terk ettim / karşılaştık bir süre sonra /'Gözlerinin feri sönmüş' dedi bana: / 'Aşkım, ne oldu sana? '/Böyle gerçeği söyleyince / ben de doğru söylemeye çalıştım ona /'Senin güzelliğine ne olduysa' dedim, / 'benim gözlerime de o oldu'.

8 - 10 dizeye sıkışmış hazin bir aşk hikayesi... Buruk; kırılmış oyuncaklar kadar... Ve yenik; 'keşke'li cümleler gibi... Bu sözcüğü kaç konuşmanızın başına eklemişseniz onca ıskalamışsınızdır hayatı... Dört mevsimlik bir sene olsa ömür, 'keşke', onun güzüne denk gelir. Hepten vazgeçmek için erkendir, telafi etmek için geç... Mağlubiyetin takısıdır 'keşke'... Kaçırılmış fırsatların, bastırılmış duyguların, harcanmış hayatların, boşa yaşanmış ya da hakkıyla yaşanamamış yılların, gecikmiş itirafların ağıtıdır. Çarpılıp çıkılmış bir kapıda, yazılıp yollanmamış bir mektupta, göz yumulmuş bir haksızlıkta, vakit varken öpülmemiş bir elde, dilin ucuna gelip ertelenmiş bir sözdedir. Feri sönmüş bir çift gözde ya da yitip gitmiş bir güzelliğin ardından iç çekişte... 'Yolunu gözlemeseydim', 'öyle demeseydim', 'terk edip gitmeseydim', 'en güzel yıllarımı vermeseydim' diye diye sızlanır gider.


Keşke'nin panzehiri 'iyi ki'dir. İlki ne kadar pısırıksa, ikinci o denli yiğittir. 'Keşke', çoğunlukla bir 'ahh' la kopup gelir ciğerden... esefler, hayıflanmalar, yerinmeler sürükler peşinden... 'İyi ki' ise, muzaffer bir 'ohh'la büyür; cüretiyle övünür. 'Keşke'li cümlelerde nasıl yaşanmamışlığın, yarım kalmışlığın o ezik tuzu kuruluğu varsa, 'iyi ki'lilerde de göze alabilmişliğin, riske girebilmişliğin, tadına varabilmişliğin mağrur yaraları kanar. Okulu hiç kırmamışsınızdır, sinemada öpüşmemişsinizdir; dokundurtmamışsınızdır kendinize, bir kez olsun gemileri yakmamışsınızdır. Konuşmanız gerektiğinde susmuş, koşacağınız zaman durmuş, sarılacağınız yerde kopmuşsunuzdur. Bir insana, bir işe, bir davaya ömrünüzü adamışsınızdır. O insanın, o işin, o davanın, bunu hak etmediğini sezmenin hayal kırıklığındadır 'keşke'... 'Şimdiki aklım olsaydı' dövünmesindedir. Geriye dönüp baktığınızda, ayıplara, yasaklara, korkulara, tabulara feda edilmiş, 'Ne derler'e kurban verilmiş, son kullanma tarihi geçmiş bir yığın haz, bilinçaltından el sallar. 'Keşke'cilerin hayatı, kasvetli bir pişmanlıklar mezarlığıdır. 'İyi ki' öyle mi ya! ... Onda, yara bere içinde de olsa, yana yana, ama doyasıya yaşamış olmanın iç huzuru ve haklı gururu haykırır.

'İyi ki'lerinizi toplayın bugün ve 'keşke'lerinizden çıkartın. Fazlaysa kardasınız demektir. Aldırmayın yüreğinizdeki kramplara, mahzun hatıralara... Rüzgarlarla koştunuz ya... 'Keşke'leriniz, 'iyi ki'lerden çoksa... Telafi için elinizi çabuk tutun. Tutun ki, yolunuzu gözlerken terk ettiğinizle bir gün yeniden karşılaştığınızda siz susarken, feri sönen gözleriniz 'keşke' diye nemlenmesin...

Cuma, Nisan 4

eğer..

Onu hatırladıkça başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz…

Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla o hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz…

.. ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin…

Onunlayken pervaneleşen yelkovanlar, Onsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain…

Sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, Ondan söz edilince yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa, ve O, her durduğunuz yerde duruyor, her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp, hüzünlendikçe ağlıyorsa…

Dünyanın en güzel yeri Onun yaşadığı yer, en güzel kokusu bedenindeki ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse…

Hayat Onunla güzel ve onsuz müptezelse…

Elmalar pembe, kiremitler pembe, gökyüzü, yeryüzü, Onun yüzü pembeyse, kışlar ilkbaharsa, yazlar ilkbahar, güzler ilkbahar…

Her şiirde anlatılan Oysa… her filmin kahramanı O… her roman Ondan söz ediyor, her çiçek Onu açıyorsa…

Bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi
acıtıyorsa, iştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa…. İştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa…


Eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire Onu tuşluyor, dara düştüğünüzde kapıyı çalanın O olduğunu adınız gibi biliyorsanız…

Mütemadi bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona O diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi Ona yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye iç geçiriyorsanız…

Kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü…

Özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu…

Hem kimseler duymasın, hem cümlealem bilsin istiyorsanız…

Onsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse… ayrılık ölüme, vuslat sehere denkse…

Gamze gamze tebessüm de onun içinse, alev alev öfke de; bunca tavır, onca sabır ve nihayetsiz kahır hep Onun yüzü suyu hürmetine…

Uğruna ödenmeyecek bedel, gidilmeyecek yol, vazgeçilmeyecek konfor yoksa…

Dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa, nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız kaybetme korkusu,
kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim..


Geceyarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı, bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa…

Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız, sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla...

.. o halde bugün sizin gününüz…!

"Çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz...

Pazartesi, Mart 3

sick & tired

aylardır hiçbi hastalığım bukdr ağır geçmemişti.. günlerdir nefes alamıyrm sanki.. boğazıma ip atmışlar da böyle koparıp kaçasım gelio.. btn yasakları yıkmak, kasıp kawurmak istiyrm ortalığı..

ergenliğe girişte hani böyle herşeyi yıkmak, btn öğretilenlerin tersini yapmak, aileyi ezip geçmek ws. warya.. ilk defa mücadele ediyrm bu duygularla..

dwmlı siyah giymek istiyrm, simsiyah makyaj yapıp çıkmak.. aklıma eseni yapmak.. gezmek, tozmak.. içmek istiyrm we de.. yarı sarhoş, yarı ayık.. sarılmak istiyrm, dansetmek, öpüşmek..

desidero mu beni böyle yaptı yoksa ztn potansiyel wardı da beni açınca o da mı taştı içimden bilmiyrm.. ailemin yüzünden mi.. bıktım artık ondan, bundan, şundan.. annemin şu mükemmellik takıntısından bıktım.. en iyiyi beklemekten bıktım.. en iinin artık olduğundan bile şüpheliyim.. neyi beklediğimi bile bilmiyrm artık.. hayatımda herşeyin kusursuz olmasını istemiyrm ya.. yanlış yapmak istiyrm.. yapamadıklarım için ağlayıp durmaktan, pişman olmaktan sıkıldım.. hayatı sdc izlemekten sıkıldım..

nooluo bana, anlamıyrm.. kendimden kaçıyrm sanki.. nezmndır yazıp, içimi dökmek istiodum ama kendimle yüzleşmekten kaçıodum sanki.. hala da kaçıyrm galiba..

bıktım ya bukdr derin takılmaktan.. herşeyi eşeleyip kurcalamaktan.. böyle bunalım takılmaktan.. nefes alamıyrm artık.. bukdr kusursuz olmaya çalıştıkça daha çok hata yapıyrm aslında..

ben artık büyümek istiyrm.. yoksa geç kalacakmışım gibi hissediyrm.. ben hayata tutunma çabasındayken çocukluktan direk yaşlılığa geçecekmişim gibi gelio..

kendimi ailemin kuklası gibi hissediyrm.. en ii yeri okumalıyım, en doğru tercihi yapmalıyım, en tahsillisini seçmeliyim, en yakışıklısını, en efendisini, en en en.. en ii iş bnm olmalı, en çok maaş bnm olmalı.. bunları bende istiyrm ama artık beklemek istemiyrm.. bekleyince o en karşıma mı gelecek..

Herşeyin mükemmelini beklemek istemiyrm.. zamanında herşeyi yaşamak istiyrm sadece.. bütün "en"ler, çıkıp gidin hayallerimdennnn!!!

Cuma, Şubat 29

kaçamak bir gece sohbetinden -2-

hiç kalabalığın içinde, ama kendi bildiğin çewrenin kalabalığında, kendini yapayalnız hissettin mi..

hiç bir uçtan bi uca kelebek gibi uçarken, o sırada önüne her çıkanla konuşurken hatta kahkahalar atıp gülerken, içten içe hıçkıra hıçkıra ağlamak istedin mi.. hatta tam o anda kendi içinde herkesten gizli ağladın mı..

hiç kendini hiçbiyere ait değilmiş gibi hisettin mi.. kendi ewine gelip kapıyı kapattığında bile, orda bi yabancıymışsın gibi..

hiç yüreğini bidaha kimsenin dolduramayacağından korktun mu.. ya da birinin yüreğini, dünyanı aslında nası doldurduğunu bianda farkedip de korktun mu peki.. kaybetmekten belki, ya da karşısında bukdr güçsüz düşmekten.. tam nedenini bilmiyrm..

hareket edecek, yemek yiyecek hatta uyuyacak gücü bile bulamadığın zmn oldu mu seninde..

bukdr yalnız, kayıp hissetmene rağmen en sewdiklerini bile kowdun mu yanından.. hem de tatlı dille de değil.. yıkarak, kırarak geçirerek.. sanki herşeyin suçlusu onlarmış gibi herşeyin acısını onlardan çıkararak uzaklaştırdın mı kendinden..

herşeyi, aile, arkadaş, dost, sewgili.. herkesi arkadan bırakıp hiç bilmediğin yerlere kaçıp, kaybolup gitmek istedin mi..
we bu ruh halinden hiç çıkamayacakmışsın gibi hissettin mi.. korktun mu bundan peki..

neden bilmiyrm.. ya da belki biliyrm ama kabul etmek istemiyrm.. btn gün böyleydim.. hatta dün geceden beri.. rüyamda bile.. we ne ailem, ne de 15 senelik dostlarım.. gerçekte içimde olan biteni bukdr açık itiraf edebildiğim, anlatmayı istediğim kişi sen oldun.. bir de desidero..

işte böyle zmnlaımda bi martı, ya da kırlangıç olup uçup gidebilmeyi nekdr istiyrm bilmezsin.. ya da birinin gelip beni uçurmasını..

Pazar, Ocak 20

broken..

hem de çok kırgınım.. yeni değil, günlerdir böyleyim.. en son beni bukdr ağlattığında, bana yalan atıp bölümün sürtüğüne gitmişti.. düşünüyrm da beni hep o orospu için bukdr kırıo.. tabi ki yine o sürtük yüzünden kawga ettik..

çanakkaleye gittiğinden beri final haftam ztn.. çoğu gece sabahladım we gecenin o sessizliğinde aklıma çok sık gelio.. ben de msj atıodum o an içimden geçeni.. bisüre snr akşamları da yazmaya başladım çünkü zor bi dönemdi bnm için.. çok yalnız hissediodum we gerçekten orda biyerde olduğunu, sesimi duyduğunu hissetmeye iht duyuyodum.. tabi herzmnki gibi sallamıodu ne yazsam.. snr bi gece dedim çok sessizsin.. eskiden en azından telin diğer ucunda olduğunu hissedebiliodum die.. sdc ona cwp atmış:-burdayım tatlım..

ertesi gün son finalimdi.. tam çalışma moduna girdim ama başlamadan buna bi sataşıyım istedim.. ama amacım brz da yem atmaktı bakalım oltaya gelecekmi die.. hernekdr gelmemesini umut ederek olsa da..-yrn bitio inş, hernekdr dönemi bölümün sürtük arızasıyla kapatsam da bitti ama bende bittim yazdım.. Allahım yaa, iletili msjı hızında cwp geldi..
-what do u mean by bölümün sürtük arızası
oltaya eninde sonunda geleceğini ztn biliodum ama bukdr mı hızlı?? nasıl dumur oldumm.. aklıma gelen ilk şeyi düşünmeden yazdım:
-bilseydim bu msjı enbaşta yollardım.. hernekdr bnm yazdıklarıma bi cwp niteliğinde olmuş olmasa da en azından kendi kendime konuşuyor hissetmeyecektim.. anahtar kelime o sürtükmüş desene..
-aslında tam olarak öyle değil (yazdığı cwba bak şerefsizin)
bende karşımdakinin desidero olduğunu bukez gerçekten unutmayı tercih ettim.. ne kaybetme korkusu, ne kırma korkusu.. bnm kapris çekiciyle daha önce o sürtük hakkında konuştuklarımızı hatırladım.. sıradan tepki wer dediğini.. bende
-herneyse işte siktir et, derse başlıyrm bye..
ona son yazdığım bu oldu, günlerdir.. cwp attı o ama,
-kızma.. ne zorluklar içinde çalıştığımı bilemezsin üzerimdeki baskıyı..
bi an düşündüm tabi, demek o sürtüğün adı bile o baskıyı üstünden kaldırabiliomuş, way be dedim.. tabi ona bidaha dönmedim.. benden ses çıkmayınca da:
-ii çalışmalar, hoşçakal şimdilik..yazmış..
çok zoruma gitti.. kitabı defteri attım, ağlaya zırlaya yattım.. ertesi gün sınawda tam bzmkilerle msjlaşıyrm, kopya alıom birden bu aradı.. tabi ben mesaj sanıp açtım,, alo felan dedi kapadım yüzüne snwdayım yazdım.. sesi çıkmadı bidaha.. ben ztn geri dönmedim..

dün gece de 1.30 gibi piyanist izliom bi baktım arıo.. açmadım yine tabi.. trip değil ama gerçekten.. teli elime aldım, baktım baktım.. açmak gelmedi içimden, açsam ne dicektim ki.. konuşmak bile istemiyrm onla.. o böyle anlamıcak, trip sancak.. bi de onu düzeltmekle hiç uğraşamam dedim, kıstım telin sesini attım.. yatmadan baktım bi tele.. bi daha aramamış.. ben de geri dönmedim tabi.. konuşmak istesem o an açardım ztn..

özlüyrm da ama.. daha doorusu ona okdr içtenlikle yazmayı özlüyrm, herşeyi paylaşmayı.. şimdi , ne dicek olsam laa sallamıo işte oluyrm.. tat almıyrm artık, zewk wermio.. bgn bnm ediye dedim ama.. kızgınım felan ama özlüyrm da.. korkuyrm da aslında brz ya o da gurur yapar aramasa bidaha.. ööle olursa ben de gurur yaparım direk, çıldırsam aramam.. çünkü hatalı olduğumu düşündüğüm her seferinde ona kızgın olsam da ben geri adım attım.. ama bu sefer direk hakaretti yaptığı.. üstüne bi de o gurur yaparsa bunun da altında kalmam.. çünkü hiç bi insan benden daha önemli değil.. yrn öbürgün o siktir olup birinin peşinden gidecek.. ben kendimle başbaşa kalıcam.. onun için kendimle didişmeyi istemiyrm.. bidaha hiçkimse için kendimle kawga etmeyi istemiyrm.. çünkü başkasına nekdr sinirlenirsem sinirleneyim, yine de kendi canımı yaktığım kdr kimseyi acıtamam ben..

neyse işte.. dedim snr, ya biterse.. bukdr çabuk harcar mı beni.. güzel cwp wermiş ama bnmki..korkma, hayırlısını iste demiş.. görüyrz ki hep hayırlısı olmuş, nekdr üzülsek de boşunaymış.. snr da eklemiş, ama desideronun da okdr kolay harcayacak biri olduğunu sanmıyrm.. nekdr hassas olduğunu bilio, brz daha zmn geçmesini bekliodur..umarım haklıdır edi.. belki beni okdr kolay harcamayacak ama ben bu yaptığını hazmedebilecekmiyim işte onu bukez gerçekten bilmiyrm.. tam samimiyetine, sewgine güwenmişken yaptığı bu şerefsizlik.. bidaha kollarında okdr huzurlu olacakmıyım bilmiyrm..

şerefsiz işte.. ne güzel herşey yolundaydı, içine etti çıktı yine..

Pazartesi, Aralık 31

başını göğsüme sakla sewgilim, güzel saçlarında dolaşsın elim..



bi erkeği istemek, onun tarafından istendiğini bilmek.. hatta hissetmek de değil kastettiğim, bunu onun azından duymak.. sarılmak, öpmek, koynuna sokulup, ayaklarını kilit yapıp da başını göğsüne koyup uyumak.. kimi zmn kafamda mı hayal ettim sadece diyorum.. ya da uykudan uyanınca kendimi kendi yatağımda we yine yalnız başıma bulacağımı düşünüyrm ama gözlerimi açtığımda, kimi zmn arkamı döndüğümde onun gerçekten yanımda olduğunu görmek.. o an yüreğime yayılan o mutluluk, sıcaklık, huzur.. bukdr heyecan, aşk ıwır zıwır yaşadım ama bu duygu okdr başka ki..

kafamda kurduğumda nekdr korkuyordum biliomsn.. tenime temas etmesini, yanımda nefes alıp wermesi, sıcaklığı.. Allahım nası dayanıcam diodum.. meğerse bunu yaşayabileceğin biri karşına çıkınca nası ayrılacam diomuşsun..

o da beni öpmeyi, bana dokunmayı istiyormuş.. istiomuş beni, sewiomuş.. bunları duymak okdr sarsıcıydı ki.. bunları duymadan önce bikez olsun onu öpebilme ihtimalini düşünmemiştim.. ama o an yapabilme izni çıktı sanki.. daha da özgürüm.. daha da mutlu.. dokunmak istediğini söylemesine rağmen yapmadı.. okdr güzeldi ki.. okdr güwen werici.. daha da bi inandım ona, daha çok güwendim.. bşkalarıyla yaşadıklarını hazmedemesem de, en azından bana karşı tutumundan dolayı saygı duydum..

ellerinin arasında titriodum.. ölesiye titriodum ya, elektriğe wermişlerdi sanki wücudumu.. ben titredikçe daha sıkı sarılıodu.. bi insanla dudaklarının okdr yakın teması nekdr tahrik ediciymiş.. kimbilir, daha önce biriyle öpüşmüş olsaydım muhtemelen kendimi tutamayacaktım ama o duyguyu bilmediğim için durdurabildim sanırım kendimi..

kollarında olmak muazzamdı.. hiç kendimi bukdr bırakmamıştım.. korumaya çalışmadım bile.. çünkü o beni bile kendimden koruyabiliodu..

zor bi geceydi bnm için.. kollarında uyuyup da bikez olsun bile öpmemek.. ama onun yaşadıklarını duyunca, durmak onun için daha zordu, anladım artık bunu.. we okdr güçlüydü ki beni bile durdurabiliodu.. çünkü çok kez o uyurken onu izleyip konuşuoken dudaklarına takılıodu bakışlarım.. o farketmeden bikerecik öpsem diodum..

ilk öpüştüğüm kişinin desidero olması.. sanırım güzel bi ilk olurdu.. ama olmaması ikimiz içinde en iisi.. ben yapamam ama o yapacak olursa durdurabilirmiyim artık emin değilim.. Rabbim nefsimle sınamasın inş.. çünkü bu konuda tahmin ettiğimden de zayıfmışım..

şimdiden özledim canımı.. nolur bian önce tekrar saklanayım onun kollarında.. böyle çok sawunmasız hissediyrm..

şuan keşke bunları okuyabilseydi diyrm.. yüzüne diemediklerimi burdan öğrenseydi.. bi insanın hayatında nekdr değerli olabileceğini burdan görebilseydi.. onu nası deliler gibi sewdiğimi..

Cumartesi, Ekim 6

What dreams may come true..

Bgne kdr sdc 5 kere iliklerime kdr hissederek "yaşıyorum" diebildim..
ilki sarıkafamın karşısına çıkıp da "dayanamıyrm artık saklamaya, sewiyrm seni" dediğim zmndı..

ikincisi dişçim olacak o afeti (a.k.a. tırsak) ilk gördüğüm we daha neden olduğunu bile anlamadan ona tutulduğum zmndı.. yüzünde maskesiyle karşımda durduğunda kalbimin atışını duyacak die korkuodum.. söylediği her kelime, her bakışı, sesi hala eksiksz bi şekilde aklımda.. çoğu zmn yüreğimin atışını tekrar hissedebilmek için, gözümü kapar o anı tekrar tekrar yaşarım..

üçüncüsü koçfest şebo konseriydi.. yanımdaki bi türlü başedemediğim partnerimle (a.k.a. desidero) geçirdiğim her dakika unutulmazlarım arasına girmeyi başardı hem de en son sürratle.. her bakışımda, kaçışımda, dokunduğumda we dokunulduğumda heyecandan midem azıma her geldiğinde "ii ki burdayım" dedim..

dördüncüsü yine ona ait bi anım.. gecenin ikisinde bisikletine atlayıp da gecemi sabaha çıkardığım zamanın her saniyesinde bana eşlik ettiği gündü.. balkonda titreye titreye ama mutluluktan mı, heyecandan mı yoksa soğuktan mı onu bile ayırt edemeden sohbetiyle, sesiyle, warlığıyla geceme eşlik ettiği gün..

beşincisiyse bu akşam..

Adı aşk değil.. aşkı yaşadım, böyle değildi.. daha doğrusu aşıkken böyle değildim.. dostluklarım da bu boyutta değil.. arkadaş desem, çok hafif bi ifade olur.. okdr sordum ki bunu en başında.. bilinmezlik canımı sıkıodu ama neden sonra artık sormuyrm, kimsenin sormasına da izin wermiyrm.. "kimin ne düşündüğünün önemi yok biz ne olduğumuzu bildikten sonra".. sanırım bööle bişeydi..

başta çok dellendim yine.. bnm yanımda başkalarıyla telde konuşmasından, msjlaşmasından nefret ediyrm.. kıskançlık değil adı.. o da war, inkar etmiyrm ama tepkim ona değildi.. ztn yanında gerilirken, konuşamazken, onun başkasıyla konuştuğunu görmek daha sinir bozucu oluo.. ztn zar zor görüşmüşüz, ben okdr zmnda ona doyamıom, ayrıldığımda hala özlediğimi hissedioken onun bu zmnı başkasıyla paylaşması çok üzüo beni..

sinema gewşetio beni ama.. girmeden önceyle çıktıktan snrki ben arasında okdr fark oluo ki.. ama desideroyla daha başka oluo.. elimi tuttuğunda, sarıldığında, saçımı okşadığında, belimi tuttuğunda, elini kolumda, yüzümde, saçımda gezdirdiğinde.. we ben ona sarıldığımda.. o film izlediğimi sanarken, bnm gözlerimi kapatıp da o anı, o yakınlığı, heyecanı tüm hücrelerimle hissederek yaşadığımda.. işte o an "yaşıyrm" diebiliyrm.. lk defa yalnız hissetmiyrm.. ilk defa güçsüz olduğum için korkmuyrm.. bunu ifade etmesi okdr zor ki.. ne yazsam boş kalıo o duygunun yanında..

"ben artık gideyim" dediğinde içimden bişeyler kopuyo.. içimde yüzlerce ses "gitme" die haykırırken, ağzımdan nası oluo bilmiyrm ama "peki" çıkıo.. benden uzaklaşığında, yapmak isteyip de yapamadığım, söylemek isteyip de diemediğim herşey için içimden kopan parçaları da kendiyle götürüo, oysa farkında bile değil.. o sadece gidio..
geçen gün ayrıldığımızda ona diemedim yine kal die ama o gittikten snr yanımdakine diip duruodum gitmesin die.. geri getir onu yaa, doyamadım hiç, şimdiden özledim bile diodum.. onun geri gelme ihtimali yok ama sen gidebilirsin dedi.. utanırım, gidip ne dicem dedim, ama deli gibi istiodum yaa.. hiç bi açıklama yapmana gerek yok, gidişin zaten çok şey söyleyecektir dedi.. ring durağa doğru gitmeye başlamıştı bile.. hiç düşünmeden koştum yaa, atladım ringin önüne yetiştim we de.. kızdı belki, ya da ne bileyim komik geldi belki ona ama iiki gittim.. sımsıkı sarıldım, durağa kdr yanımda olduğu her saniyeyi doya doya yaşamaya çalışarak geçirdim.. o son durakta indi, ben de hiç inmeden aynı ringle geri döndüm.. en fazla 5 dk daha fazla görmüş oldum belki ama dedim yaa iiki gittim.. o ne düşündü okdr merak ettim ki ama sormadım hiç.. cesaret edemedim belki ya da işime gelmedi bilmiyrm ama hem böylesi daha gizemli oldu..

bgn de filmden snr gidicem dedi.. ama bu sefer gitme diebildim, gitmedi de.. bi saat daha kaldı, oturduk parkta, konuştuk.. sarıldık sımsıkı, oturduk.. kendimi ufacık hissettim we o kdr güzeldi ki kolları arasında olmak.. konu konuyu açtı, snr bi baktım konuşuyrm.. kalkana kdr, metroya gidene kdr, metroyunun gelişini bekleyene kdr... doyamadım yine de, onla bindim, son durağına kdr gittim.. o gitti, ben geri döndüm.. ama hala doyamadım..dewamı mı??
ewine gittim snr.. o odasına girdi, bense o ara müzik açtım; teo,şebo,mor.. vs.. snr yanına gidip uyuttum onu.. o yumuşacık saçlarını okşayarak, öperek, koklayarak.. snr gidip bulaşıklarını yıkadım.. ortalıktaki döküntüsünü topladım, miss gibi yaptım ewini.. snr bnm de uykum geldi.. kapadım müziği, ışıkları we tekrar odasına gittim.. başına oturdum, izledim o uyurken.. ufacık bi buse kondurdum.. uyanır gibi oldu saçlarını okşarken.. uyku sersemi bana baktı bişey anlamadan.. dayanamadım ama bu sefer, yorganını aralayıp yanına kıwrıldım usulca.. baktı önce bana, sarıldı snr o da we uykusuna kaldığı yerden dwm etti.. bense az daha izledim onu, o anı yaşadım doyadoya, beslendim iice snr da başımı göğsüne dayamış bi halde uyumuşum..

gün böyle bitti aslında ama onun da hbri yok.. metroda ayrıldık sanıo o, arkasına bakmadan koşup gidince.. iiki ööle sanıo ama, yoksa bırakmazdı belki we ben şuan onla uyuyo olamazdım...

hayatımın sonuna kdr bu şekilde kalmk isterdim..