Perşembe, Ağustos 23

yeni yardım hattı!!

bgn bişi keşfettim.. tübitak isimli bu cehennemden kurtulmaya çalışırken oldu.. stajımın bitmesine kalmış 1 gün, başımdaki insandan bozma asistan kılıklıya nefretim hat safhada.. herneyse..
snr canıma tak ettiği bi an admin'e sataştım msnden.. snr bi de öörendim ki beyefendi buraya dooru yola çıkmak üzereymiş.. ben de telden aradım, "alo admin imdat" dedim, saolsun dakikasında tübitağın kapısında bitti =) arkadaş geldi anahtar alıcam die bu çitlerle çewrili hapishane kılıklı yerden 5dklığına da olsa kaçtım sonunda =) bu yaptığı da yetmezmiş gibi, bi de çıkışıma kdr sabredip bekledi saolsun ;) ankara üniwersitesinin spor salonunun orda oturduk, lafladık bi güsel.. snr meşhur tandoğan kampüsünü gezdirdi bana, hernekdr yolu şaşırıp karanlıkta ağaçların arasına bizi sokup da zar zor geri çıkarmış olsa da =) çok eğlenceli zmn geçirdim.. hem bööle planlanmamış, beklenmedik süprisler daha bi değerli oluo.. tekrar saol adminim, her nekdr senin burdan hbrn yoksa da we de bunu okuyamasan da =)
ama artık öörendim.. acil durumda hiç zmn kaybetmeden arıyorum, "alo admin imdat" diyrm =) kendi adıma çok muazzam bi hizmet olsa da ne yalan diim, biricik adminimin adına da üzülmüo diilim =)

Çarşamba, Ağustos 15

lanettt olası fizik 106 :€

yaa ben bu lanet dersi nezmn nası geçicem yaa.. dönemde alsam uğraşamıyrm die kalıyrm, yaz okulunda alınca çalışamıyrm kalıyrm.. bu kaçıncı alışım artık sayısını bile bilmiyrm yaa..

ya anlamadığım şey ben gıdayı ztn fizik zıkkımı yok die yazdıydım.. bi geldim hem mekaniği hem de elektriği çakmışlar curriculuma bi güsel hem de daha bismillah birinci sınıftan.. ii tmm alıyrz ama snr bi bakıyrm derslerimden tek birini bile bağlamıo.. ee ben ne die sallayım o dersleri.. ööle olunca da kal babam kal.. 105 tamamdır artık inş.. hatta şöyle bi cbyle felan ama ya şu 106 çilesi de bitsin artık bi yaa..

noolur, yetkililerden biri sesimi duysun.. bundan daha fazla fizik basmıo kafam.. son 3 dönemdir sınawlarda aldığım puanlar bile aynı ya, insaf.. başarısızm bu derste tmm kabul ediyrm ama başarım için olmasa da bari okdr werdiğim emeğin, harcadığım zmnın hatırına geçirin artık beni bu cehennem gibi yaz okulunda yaa noolur yaa.. daha fazla elektrik görmek istemiyrm :'((

finalin bomba gibi patladığı bu gün, fizik 106yı protesto edicem we ewde elektrikli cihazları kullanmıcam.. bgn yeteri miktarda kullandım elektriği, hatta faturası bile patladı biraz önce :'((

en başta dediğim gibi; lanettt olası fizik 106 :€

Cuma, Ağustos 10

"Dün sabaha karsi kendimle konustum.. Ben hep kendime çikan bir yokustum..

Yokusun basinda bir düsman vardi.. Onu vurmaya gittim kendimle vurustum"

Özdemir ASAF

Kaybetmeden bir kez daha düşünün...

Terentius, "Onunla her seyi paylasmak zevkinden mahrum kalinca, hiçbir zevki tatmamaya karar verdim" demis, yitirdigi bir dostunun ardindan.

Nasil bir insandan bahseder Terentius? Karsisinda zavalli gibi görünmekten korkmadigimiz, bizi degistirmeye degil zenginlestirmeye çalisan, yargilayan degil, kendimizi sorgulamamiza yardimci olan biri midir yitirilen?
Sabahin 3'ünde çaldigimiz kapisini açtiginda, tek kelime etmeden kollarina atilip aglayabilecegimiz bir insan midir Terentius'un acisini bu sekilde dillendiren?

Nedenlerini merak etse de, göz yaslarimizin dinmesini bekleyecek kadar anlayisli, titrek sesimiz ve telasli cümlelerimizi sükunetle dinleyecek kadar sabirli, acimizin bir kismini kendine yük edinecek kadar cömert ve yürekli insanlar midir dost diye seçtiklerimiz?

Sadece sohbeti degil, sessizligi de sıkıcı olmayan; yalnizligimizi unutmak için varligi, eksikligini hissetmemiz için yoklugu kafi gelen insanlara mi dostum deriz?

Basimiza gelen güzel bir seyin coskusu yüregimize sigmadiginda, saate aldirmayip telefona sarildigimiz ve karsimizdaki uykulu sese "Kulaklarina inanamayacaksin!" diye bagirdigimizda, "Sabahi bekleyemez miydin?" demeyen biri midir gerçek bir dost?
Güzel bir film izledigimizde, keske O da olsaydi dedigimiz, okudugumuz bir kitaptan bahsedebildigimiz ve en mahrem sirlarimizi anlattiktan sonra rahatça uykuya dalabildigimiz bir sirdas midir yoksa?

Konusurken gözlerimizi kaçirmadigimiz, kendimizi saklamadigimiz ve yüzümüze en aci gerçekleri haykirirken bile darilmadigimiz yalnizligimiz midir dost dedigimiz insanlar?

Ne bileyim, ayni fikirde olmasak da uzlasabildigimiz, köprüleri atmadan da tartisabildigimiz, her savastan birlikte ve biraz daha güçlenmis baglarla çiktigimiz insanlar midir dost payesi verdiklerimiz?

Tanidigimizi sanirken, daha kesfedilmeyi bekleyen nice el degmemis duygular ve düsünceler tasidigini gördügümüz ; sürekli bizi sasirtan kendimiz midir onlarda sevdigimiz?

Aristo hakli midir ; "Dostluk bir ruhun iki ayri bedende yasamasidir" derken ve Terentius, baska bir bedende topraga verdigi ruhunun yasini mi tutmaktadir?
Paylastigi her seye ölüm de mi dahildir?
Acaba, neyi kaybedecegini, dostu ölmeden önce farketmis midir? Ya biz; herseyi paylasmanin, iddiali ve gerçek disi geldigi günümüzde, sahip miyiz gerçek bir dosta?
Ya da adimizin önüne dost sifati koyan insanlar var midir hayatimizda? Yoksa kendimizi sevmeyi basaramadigimizdan, sasiriyor muyuz bizi sevdigini söyleyen birinin varligina, inanamiyor muyuz yanimizda kalmasina ve uzaklastiriyor muyuz içten içe bizi sevmesini istedigimiz insani kendimizden?

Ve bir gün, bir el daha kayip gittiginde avuçlarimizdan, kendi mezarimizin basinda aglayacagimizi biliyor muyuz? Is isten geçmeden önce tesekkür edebiliyor muyuz sevdigimize, hiç degilse bizi sevdigi için??

Çarşamba, Temmuz 11

yalnızlığımız olgunlaşırken..


Hayatımız boyunca ne kadar çok insana rastlarız, ne kadar çok insanla konuşuruz ve onlara dokunuruz, ama onlardan sadece bazılarını arzularız ve sadece birkaçına ya da birine aşık olabiliriz.. Aşk seçicidir çünkü.. Bazen hoşlandıklarımızla ve arzuladıklarımızla bir daha karşılaşma şansımız olmaz.. Bazen onlarla tekrar karşılaşırız belki ama, çok küçük ayrıntılarda belirebilen aşk vaatlerini göremeyiz.. Gerçekliğin, aslında hayal gücünden ne kadar daha zengin olduğunu kestiremeyiz, bir anıya bile dönüşemeden bir bir çekip gider ihtimaller ve aşksız ayrıntılar.. Yalnızlığımız, biz farkına varmadan, usul usul olgunlaşmaya başlar böylece

Düzeltme imkanı bulamayacağımız hatalarımızdan ne kadar korksak da, cesaret göstermekten de o kadar korkarız bazen.. Yıllar geçtikçe hepimizin hayatında yarım kalmış, yaşansaydı ne olurdu bilinmez yakınlıklar birikir durur bu yüzden.. Kaçırdığımız 'an'lar, sahip olamadığımız gizemli anıları çoğaltırken, biz ertelemeye devam ederiz.. Karşısına çıkan bir aşk ihtimaline, kendisini hiç esirgemeden sunan kaç kişi vardır?? "Hiçbir sakınma duymadan sevmek, karşılığı durmadan ödenen bir lükstür" der Pavese.. Bu pek sık rastlanır bir şey değildir aslında.. Hiçbir sakınma duymadan sevmek, (Pavese'nin yaşadığı) modern zamanlarda bile karşılığı durmadan ödenen bir lüks ise şayet, post modern zamanların sonunda, ne anlam ifade edebilir ki?? Hiç.. Şimdiki zamanlarda, sakınmadan sevebilmek özel bir kabiliyet işidir çünkü. Böyle bir kabiliyet sahibi bulunsa bile, karşılığı durmadan ödenecek olan duygusal birikimler lüksü, kimde mevcut ki zamanımızda?? Sakınmadan sevenlerin hikayeleri bu yüzden edebiyatın ve sanatın vazgeçilmez temaları arasındadır.. Böyle hikayeler kuşaklardan kuşaklara anlatılarak, hiç değilse duygusu yaşatılmaya çalışılır.. Bir bakıma "aşk"ın varlığını kanıtlamaya çalışan kederli hikayelerdir onlar.. Ama bir çoğu gerçektir, tıpkı Brahms'ın hayatı gibi..

Bizim düzende ise aşk işleri de sisteme uygun, kırık dökük yürüyor işte..

Kadınlar neden ağlar?

Kucuk bir erkek cocuk annesine sordu; "Nicin agliyorsun ?" "Cunku ben kadinim"diye cevapladi annesi. "Anlamadim !" dedi cocuk. Annesi cocugunu kucaklayip; "Ve hic bir zaman da anlayamayacaksin!" dedi. Cocuk bu sefer babasina; "Baba, annem nicin agliyor?" diye sordu. Babanin cevabi; "Butun kadinlar sebebsiz aglayabilen yapidadir" Kucuk oglan buyudu, yetiskin adam oldu ve hala kadinlarin nicin agladiklarini kesfedemedi. Nihayet oldukten sonra cennete gittiginde Allah'a sordu. "Allahim!" dedi "Kadinlar nicin bu kadar kolay aglayabiliyorlar?" Allah dedi ki... "Ben kadinlari ozel yarattim!... Tum yasamin agirligini tasiyabilecek kuvvette olmasina ragmen baskalarina teselli verecek kadar yumusak omuzlar;dogumun acisina oldugu kadar dogurduklari evlatlarinin nankorlugune dayanabilecek ic kuvvetini verdim. Baskalarinin kuvvetinin kalmadiginda devame decek azmi, ailesinin hastaliginda yorgunluga papuc biraktirmayacak kudreti verdim. Her turlu agir sart altinda, ve hatta annelerini cok kotu incitseler de cocuklarini sevmek duygusalligini verdim. Bu duygusallik her yastaki cocuklarinin yaralarini sarmalarina, sorunlarini dinleyip paylasmalarina yardim ediyor. Kocalarini tum kusurlariyla sevmek kuvvetini verdim. Onlari erkegin kalbini korumalari icin yarattim. Onlara iyi bir kocanin esini asla incitmeyecegini fakat bazen destek ve kuvvetini deneyecek davranislarda bulunacagini anlayacak duyarli bir zeka verdim. Tek zayiflik olarak kadinlara birer goz yasi verdim. Tamamen kendilerinin sahip olduklari, ihtiyaclari oldugunda kullanmak uzere.. Insanlik icin bir gozyasi..." diye cevapladi. Kadini guzel yapan sey ne saci, ne vucudu,ne kendini ne sekilde tasidigidir. Kadini esas guzel yapan sevgisini paylasabilmesi, fedakarligi, sorumlulugu, anlayisi, sadece bilgiye degil ayni zamanda kalbe de yonelik aklidir...

Salı, Temmuz 10

dipteyim, sondayım, tepresyondayım



dün çok sinirliydim.. Bu sıralar pek bişey yiyemiyrm, sıcaklardan olsa gerek.. çok bitkin hissediyrm dewamlı we bu yüzden de çok sinirli oluyrm.. bide önceki gün misafirlerimiz wardı..o da yordu sanırım, hepsi üstüste gelince de bunaldım, gittim saçımı kestirdim.. saçım kısacık şmd.. bi de seyreltti aralardan, okdr çok saçtan snr bu halde kendimi kel gibi hissediyrm.. her nekdr snr çok pişman olsam da yerdeki saç birikintisini görünce, ii ki kestirdim snrm.. Hafiflemiş hissediyrm kendimi.. farklı hissediyrm..


depresyona girmişim.. Hatta ağır da geçiriyomşm.. Aslında bööle süpriz olmuş gibi yazmam çok da dürüstçe değil.. Dönemde farkındaydım ztn.. Doktora da gitmiştim ilaca başlatmıştı.. o aralar yatağa yapışmış haldeydim, 24 saat uyuyan bi tiplemeydim.. Kimseyi görmek istemiodum.. odama kapanmıştm, dışarı çıkmak istemiodum.. teli kapatırdım ya da saatlerce çalsa da sallamazdım.. ew telinin bile fişini çekiodum çalmasın ki odamdaydı tel, gelip konuşmasınlar die.. bzmkilerin hbri bile yoktu fişin çekili olduğundan, nie kimse aramıo yaa bu tel hiç susmazdı diolardı =) bzmkilr ne dese batardı, kawga eder dururdm.. kimi zmn da olurdu, içimden cwp wermek bile gelmezdi, karşı bile koymazdım.. dersi ztn salla. o zmnlar bide bnm tırsak wardı gündemimde.. onun üzerimdeki sıkıntısı tüm enerjimi, sabrımı tüketiodu ztn.. insan bu ruh halindeykn nekdr herkesten kaçmak istese de tek kalınca ayakta duramayacakmış gibi hissediyor.. yanımda olabilmesini okdr çok istiyodum ki, sırtımı ona dayama iht hissediodum.. çok yalnız hissediodum we onu çok özlüodum.. sanki bi tek o çıkarabilecekti beni bu çıkmazdan..

desideroya msj çekmiştim kafam bozuk bi anımda, yanındaki beni bzn ben bile tanıyamıyrm die.. o msjı çektiğim sırada istediğim tek şey bu farklı kimliği üstümden atmak we gerçekte kim olduğumu, nsl biri olduğumu herkese gösterebilmekti.. hernekdr olduğumdn farklı görünmek, o şekilde tanınmak hoşuma gitse de yoruluyrm kimi zmn.. o gece de böyle zmnlarımdn biriydi.. O sıralar herkesten kaçarken onu yanımda istemeye başladım.. Onla msjlaşıodum, onla konuşuodum, bzmkilerin ewinden bahaneler sıkıp kaçıp onun yanına, onun ewine gidiodum.. yaptıklarımı, yazdıklarımı, söylediklerimi düşününce.. yapıodum çünkü onun enerjisi beni de iileştiriodu.. kendimi uzun zmndır hissetmediğim kdr ii, mutlu hissediodm yanında, belki daha güçsüz ama güwende.. Çok toparlandım zmnla we bunun için en büyük teşekkürü ona borçluyum.. İlacı bile kesmişlerdi.. bi akşam iş çıkışı dolanırken ediyle "desidero sana çok yaradı, bambaşka biri oldun farkında değilsin sen.. Bakınca gözlerin ışıldıo resmen, nezmndır ilk kez gerçekten gülüosun yine" demişti..

Neyden snr bilmiyrm, kendimi yine aynı durumda buldum.. Geçtiğimiz cuma yine doktora gittim, we yine ilaca başlattı.. Eskisi kdr kötü değilim ama iht duyduğumu hissedebiliyrm yine.. fakat bu sefer içimden dolup taşanları onun da görmesini istemiyrm.. snrm bianda uzaklaşmasndn huzursuz oldum.. bgne dek karşılaştığım herkes nedense kowalanmayı sewiodu.. ben bu toylukla ne anlarm kowalamaktan.. tabi herdefasında da elde war sfr oldu.. aynılarıyla uğraşmak istemedim sdc..

Buaralar hiçbişey yolunda gitmiyor.. fırtına öncesi sessizlik gibi hayatım.. muhtemelen bundan snr onla da herşey ters gitmeye başlıcak.. yaptığım herşeyi gururumdn ya da kibirimdn dolayı sanacak herkes gibi.. Salak bilmicek ki göründüğümün milyonlarca katı çok daha fazla karşımdakinin hisleri, düşünceleri konusunda duyarlıyım.. sdc bunu ifade edip etmemekte özürlüym okdr.. Bu da diğer hepsi gibi mal çıkacak, ahanda buraya yazıyrm..